Haberler

Göksel’den Hashtag #TatildekiKadın #Vericiler

Ne kadar vericisin? Tatildeki kadın kadar mı? Bu yazımda irdelemek istediğim konu, aşırı anaç, aşırı yapıcı insanların ruhsal durumu. Çünkü zaman zaman ben de öyle olabiliyorum ve aslına bakarsanız bu hiç de iyi bir şey değil…

Ramazan Bayramı tatilinde Side’ye gittim bu yıl. Son zamanlarda Ankara’ya olan yakınlığı nedeniyle Antalya ve çevresini sıkça tercih ediyorum. Gereğinden fazla gibi görünse de benim hayatımın normali olarak sosyal bir insan olduğum için otel misafirlerinin neredeyse tamamı ile tanıştım. İnsanların hayatlarını okumak, onları gözlemlemek beni besleyen, ilhamımı arttıran bir aktivite türü olmuştur her zaman. Bu kez merceğime takılan verici bir kadın oldu. Kendinden çok şey veren, var olmak için efor sarf eden bir kadın… En azından benim gözlemim öyle idi.

Otel misafirlerinin spor aktivitesi, voleybol maçını seyrederken izleyenler arasında yan masamda oturan genç kadının bazı sözleri dikkatimi çekti. Akrabaları ile tatile gelmişti ve etrafındaki herkese şu şekilde cümleler kuruyordu; ben hallederim, bana bırakın, siz dert etmeyin, aklınız kalmasın. Biraz gözlemlediğimde kendisinin aşırı verici bir insan olduğunu, geçmişe dair öfkeleri, kızgınlıkları olduğunu, öz benliğindeki güvenli alanın ne kadar desteğe muhtaç olduğunu ve dışarıya karşı çok güçlü bir kadın vitrininin içinde elinden tutulmayı bekleyen küçük bir kız çocuğu olduğunu anlamam çok kolaydı.

Daha sonra kendisi ile arkadaş olduk, iyi de oldu. Kendi hayatı çevresinde çok mutlu olduğunu anlattı, ailesi ve dostları tarafından ne kadar çok sevildiğini anlattı. Hele bir de abisi vardı ki benim de abim olsun lütfen dedim; abisi tarafından nasıl desteklendiğini anlattı. Ben de kendisi hakkındaki çıkarımlarımı ifade ettiğimde haklılık payımın yüksek olduğunu söyledi, ki iyi bir kişisel gelişimci olduğum için genellikle hep doğru analiz ederim. Umarım “Tatildeki Genç Kadın” hayat boyu hep mutlu olur…

Gelelim verici insanlara. Bazen çocukluğumuzda yaşadığımız bazı olaylar (travma demek istemiyorum), bizi hayat boyu onaylanma ve kabul görme çabası ile baş başa bırakır. Farkında olmadan sevgi, destek, onay ve kabul peşinden o kadar çok koşarız ki, bunun için elimizden ne gelirse yaparız. Herkesin işini hallederiz, herkese karşı çok güler yüzlü oluruz, kısacası kendimizden veririz. Peki sonra ne olur, kimse bunun değerini bilmez, bilemez, çünkü herkes bunun olması gereken şey olduğuna çoktan inanmıştır. Ardından kendinden veren kişi üzülür, zamanla bu üzüntü öfkeye dönüşür ve çevresiyle olan ilişkileri toksikleşir. Devamı ise hep üzüntü, hep hüsran… Tek çözümü var, öz farkındalık geliştirmek. Farkındalık çalışmaları için instagram hesabımı takip edebilir, ya da benimle iletişime geçebilirsiniz.

Siz de kendinizden çok veren, bu durumdan yorulan bir insan olduğunuzu düşünüyorsanız koçluk hizmeti alabilirsiniz. Öte yandan sorunlar daha da büyüdüyse, duygu durumunuz fiziksel yaşamınızı etkiliyorsa mutlaka bir psikiyatriste ve nöroloji uzmanına başvurunuz.

Sizleri çok seviyorum. Sevgiyle kalın.

Göksel Aksel

 

 

 

Bir cevap yazın