LinkedIn’de Herkes CEO, Peki Kim Çalışıyor?

👔 LinkedIn’de bir gün daha…
📌 Herkes CEO, Founder, Visionary, Consultant, Advisor, Creator vs vs.

Peki dürüst olalım, daha az önce;
📂 “Excel dosyası açarken hata çıkmasın diye dua eden” kimdi?
📞 Müşteriden gelen aramayı görünce 3 saniye sessiz kalıp derin iç çeken?
📧 “Merhaba, umarım bu mail sizi iyi bir zamanda yakalamıştır” yalanını yazan?

💼 LinkedIn’e bakarsak herkes yönetiyor.
Peki o zaman kim çalışıyor?

Bu vitrinlerin sebebi şu; insanlar bu platformda kendini değil, olmak istediği en ideal versiyonunu işe aldırmaya çalışıyor! Ve bazen o versiyon aslında Pazartesi sendromunun dibini görüyor…

🎭 Gerçeklik ile temsil arasındaki çizgi silindi.

Facebook, X, Instagram derken ana akım medya yetmedi, şimdi LinkedIn de ‘Photoshoplu başarı’ paylaşımlarının galerisine dönüştü.

📸 Herkes iş yerinde gülümsüyor,
🎉 Takımca “keyifli bir öğle arası” geçiriyor,
🚀 Sürekli “şahane projelere imza atıyor”.

Kameralar ve internet kapandığında:
🤖 Zoom’da gözleri boş bakanlar,
⏰ Mesai bitince yaşama dönmeye çalışanlar,
💭 “Ben burada ne yapıyorum?” diye içinden soranlar var.

Gerçeklik algısının bu denli bozulmuş olması, insanların kendilerine vitrin ve maske hazırlama çabasının bu denli acınası hale gelmesini normalleştiremiyorum, kusura bakmayın.

LinkedIn’de gördüğüm, insanların gerçekten yaptığı işi sergilemediğini, İşlerini Pazarlamanın da Pazarlamasını yapmaya başladığını görmek mümkün. Tıpkı sosyal medyada filtresiz fotoğraf koymaktan çekinir gibi, LinkedIn’de de filtresiz “ben”i göstermekten çekiniyoruz.

Sonuç?
Dijital bir Notre Dame katedrali: dışarıdan görkemli ve muazzam, ama içeride çanları çalan çirkin bir kambur…

🌱 Gerçek başarı belki de artık, “Olduğum gibi görünüyorum.” diyebilmekte yatıyor. Unvanlar geçici, pazarlama kalabalık, insan kalmak lüks oldu. Evet, bu şov devam etmeli, ama insanlığımızı, gerçekliğimizi yitirmeden…