Vefa Tiyatrosu Perde Açtı! Yıldız Olmak Kolay Mı?
Vefa Tiyatrosu sezona hızlı bir giriş yaptı. Yıldız Olmak Kolay Mı isimli tiyatro oyununun basın galasına davetliydim. Tüm gözlemimi sizler için yazdım. İşte detaylar!
Yıldız Olmak Kolay Mı oyununun yazarı Nahid Sırrı Örik. Nahid Sırrı’nın acıklı hayat hikayesi beni hep etkilemiştir. Kendisi hakkında başka bir zaman uzun uzun yazmayı çok isterim… Oyuna dönecek olursak kısa özeti şu şekilde; “1940’lar Türkiyesi’nde ünlü bir şarkıcı olmak için yapılanları, rekabetleri, gazinoların işleyişini, dönemin sosyo-ekonomik durumunu anlatıyor. Oyun; yer yer duygulandırırken, mizahı ile güldürüyor ve sürpriz bir final ile şaşırtıyor. En az kütleye sahip olan yıldızlar, en uzun ömürlü yıldız olma özelliğine sahiplermiş.”
Oyun başlamadan önce fuaye alanında gezen ve “Yazıyor, yazıyor” nidaları ile fuayede bekleyenleri 1940’lara götüren gazeteci çocuk yorumu bence çok etkiliydi. Daha oyun başlamadan evvel herkesi oyuna dahil etti ve içinde hissettirdi. Ardından perde açıldı ve oyun başladı…
Oyuncu Performansları
Her şeyden önce şunu çok iyi bilmek gerek, özel tiyatroların oyun çıkarması ve seyirci ile buluşturması hayli meşakkatlidir. Bu sebeple değerlendirmelerimizi yaparken dikkatli olmamız gerekir. Ben hep bunu düşünerek elimden geldiğince nazik eleştiride bulunurum ama bu oyunda nazik olmamı gerektiren bir durum hasıl olmadı, çünkü tüm kadro tek kelime ile harikaydı! Bu noktada oyunun yönetmeni, değerli sanatçı Nermin Uğur‘u özellikle tebrik etmek gerek diye düşünüyorum.
Oyun oldukça interaktif yorumlanmıştı. Ses sanatçısı karakterleri sahneye çıktıklarında, şarkı söylerken seyirci ile etkileşime giriyor, herkesi adeta dönemin ünlü gazinosundaymış gibi hissettiriyorlardı.
Oyuncuların tümünün ezber performansı harikaydı. Peki ya sahne kullanımına ne demeli? Yıldız Olmak Kolay Mı, Çankaya Belediyesi, Yılmaz Güney Sahnesi’nde izleyici ile buluştu. Sahne oldukça güzel ama ufak bir iki dezavantajı vardı. Akustiği pek iyi değil sahnenin, ve bu oyun için sahne büyüklüğü pek yeterli değil. Temelde 3 farklı ana mekanda geçiyor oyun. Sahnenin küçüklüğüne rağmen mekan konsepti bir an bile birbirine karışmadı! Oyuncular mekan ve metin devamlılığını hiç bozmadı.
Naçizane bir tavsiyede bulunmak isterim; belki oyuncuların sahne giriş çıkışları daha heyecanlı olabilirdi. Sahne geçişlerinde tansiyonu daha yüksek tutabilirlerdi. Oyun sonundaki kapanış biraz daha vurgulu olabilirdi. Fakat bu detaylar zaten oyun sahnelendikçe gelişir, oturur diye düşünüyorum. Minicik bir nazarlık yorum olarak belirtmiş olayım.
Zengin Prodüksiyon
Dekor, kostümler, ses, ışık o kadar üst düzey hazırlanmıştı ki, ben hayran kaldım. Yani bunca yapıma bir iki kamera ekleseler kısa film çekerlerdi inanın. Saç ve makyajın profesyonelliği de cabası. Kostüm ve tüm diğer estetik detaylar Devlet Tiyatroları’nda Kostüm Tasarım diyince ilk akla gelen duayen isim sevgili Sevgi Türkay‘a aitti! Oyun sonunda kendisini sahneye davet edip plaket sundular. Nasıl duygu dolu anlar yaşandı anlatamam. Gözyaşları sel oldu. Sevgi Türkay’a tebrik, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Fondaki Saz Heyeti
Oyun boyunca müzikleri yapan bir saz ekibi var. Yanlış hatırlamıyorsam dört kişi idiler. Fakat özellikle klarnetteki genç gözüme çarptı. Tüm oyuncuların performansı ve tansiyonu oldukça yüksekken, saz heyetinin oyun boyunca istifini bozmadan, sıkılmadan, oyunu bozmadan iş birliği yapmaları ve görevlerini eksiksiz yerine getirmelerini ayakta alkışladım doğrusu. Klarnetçi genç, benim oturduğum koltuktan direkt görünüyordu. Çok sevimliydi; yer yer uykusu geldi, oturmaktan yoruldu ama asla belli etmedi, açık vermedi. Klarnetçi genç özelinde tüm saz heyetini tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum.
Yıldızlar Geçidi!
Bombayı sona sakladım. Oyunun yazarı ve yönetmeni başta da bahsettiğimiz üzere çok önemli isimlerdi: yazan Nahid Sırrı, yöneten Nermin Uğur. Öte yandan oyuncu kadrosu da bence tam bir yıldızlar geçidiydi. Müzik dünyasının saygıdeğer isimlerinden Tamer Aykut, ses sanatçısı ve oyuncu Ezel Salık, Nazende Sevgilim eseri ile herkesin sevgisini kazanan Figen Genç başta olmak üzere; Ayten Öztürk, Elmas Evşen Topçuoğlu, Sebilay Yoldaş Algın, Erdem Ulusal, Erdoğan Şatır, Furkan Öğütçü, Gizem Erbaş, Şebnem Yıldırım, Zehra Karabörk, hepsini ayrı ayrı tebrik ediyorum.
Yıldız Olmak Kolay Mı oyununu mutlaka seyredin, seyrettirin… Yaşasın sanat!
Sevgiler, selamlar…
Göksel Aksel