Blog,  İş Dünyası,  Yazılar

Pazartesi Sendromu, Dumurluk, Kalp Krizi ve Felç

Dumurluk Kaygı Envanteri diye bir şey duymuş muydunuz? Öte yandan kalp krizi, felç ve kaygı bozukluğunun haftanın günleri ile ilişkili olabileceğini tahmin eder miydiniz? Bir grup Türk biliminsanının konuyla ilgili hazırladığı harika bir makaleye rastladım. İşte detaylar.

Endüstrileşmiş toplumlarda, pazartesi gününün bireyler üzerindeki duygusal etkisinin diğer günlerden daha olumsuz olduğuna dair yaygın bir görüş bulunmaktadır. Bu durum, “pazartesi hüznü” ya da “kara pazartesi” gibi ifadelerle tanımlanmaktadır. Yapılan pek çok araştırma, pazartesi günlerinin olumsuz etkilerini ortaya koyan sonuçlar sunmaktadır. Bu çalışmalarda, haftanın diğer günlerine kıyasla pazartesi günlerinde daha yüksek oranlarda kalp krizi, felç, intihar, iş kazaları, işe devamsızlık, olumsuz anıların hatırlanması ve düşük iş performansı gibi durumların gözlemlendiği belirtilmiştir (Bryson A, Forth J, 2007; Areni CS, Burger M. 2008).

Kalp Krizi, Felç ve Pazartesi

Bazı araştırmalar, kalp krizi ve felç vakalarının özellikle günün sabah saatlerinde, özellikle de pazartesi sabahı 08.00–09.00 aralığında daha sık görüldüğünü vurgulamaktadır. Hafta içi mesai düzenine sahip bireylerde, sabah saatlerinde gerçekleşen fizyolojik değişimlerin ve artan otonom sinir sistemi aktivitesinin, bu durumların oluşumunda etkili olabileceği düşünülmektedir. Ayrıca, hafta sonunun rahat atmosferinden çıkıp, pazartesi günü planlı ve stresli bir iş temposuna geçişin getirdiği fiziksel ve zihinsel yük artışı, bu sağlık sorunlarının ortaya çıkmasında rol oynayabilir (Oren H, Cosgun A, 2007; Larsen RJ, Kasimatis M, 1990; Willich SN, Lowel H, Lewis M, 1994).

Stresin duygusal boyutu, haftanın günlerine göre farklılık gösterebilir. Larsen ve Kasimatis’in çalışmalarında, haftalık bir duygu durumu döngüsünün varlığına dikkat çekilmiş ve cuma ile cumartesi günlerinde depresyon düzeyinin en düşük, pazartesi ve perşembe günlerinde ise en yüksek olduğu belirtilmiştir. Bununla birlikte, bazı araştırmalar bu tür duygusal dalgalanmaların yalnızca pazartesi günüyle sınırlı olmadığını, genel olarak çalışma günleri ile hafta sonu arasında bir fark oluştuğunu öne sürmektedir (Larsen RJ, Kasimatis M, 1990; Akay A, Martinsson P, 2009; Croft GP, Walker AE, 2001; Stone AA, Schwartz JE, 2006).

Yard. Doç. Dr. Yasin Bez, Yard. Doç. Dr. Abdurrahim Emhan, Yard. Doç. Dr. Mustafa Arı, Prof. Dr. Şakir Özen tarafından yapılan araştırma 230 büro personeli üzerinde gerçekleştirilmiş. Çalışmada Dumurluk Kaygı Envanteri, Sürekli Kaygı Envanteri ve Beck Depresyon Envanteri kullanılarak, katılımcıların demografik özellikleri, Pazartesi günü ve Perşembe günleri arasında yaşladıkları kaygı durumu arasındaki ilişki incelenmiş. Bulgular ve sonuçlar aşağıdaki gibi çıkmış (Bez Y, Ermhan A, Arı M, Özen Ş, 2010) ;

  1. Pazartesi günkü sürekli kaygı düzeyi 30’lu ve 40’lı yaşlarındaki ve ayrıca 50 yaşın üzerindeki büro çalışan- larında, 20’li yaşlarındaki genç büro çalışanlarına göre daha yüksek bulunmuştur. Daha uzun iş tecrübesine ve daha düşük bir eğitim seviyesine sahip olan çalışanların, sürekli kaygı düzeylerinin daha yüksek olduğu görül- müştür. Bu çalışanların hiyerarşik yükselme olanaklarının az veya imkansız olduğu kariyer platosuna düştükleri ve bu durumun bir sonucu olarak daha fazla kaygı yaşadıkları düşünülebilir.
  2. Memurların sürekli kaygı puanları yöneticilerden daha yüksekti. Her ne kadar bu bulgu sınırda bir istatis- tiksel anlamlılık taşısa da, memurların yöneticilerden daha fazla psikolojik sorunlar yaşadığı yönündeki litera- tür bilgisiyle uyumlu bir bulgudur (22). Çalışma grubu- muzdaki kadınların pazartesi günü yapılan değerlendir- melerinde, erkeklerden daha fazla sürekli kaygı yaşıyor olmaları da, literatürde bulunan kaygı bozuklukları dahil bazı psikopatolojilerin kadınlarda daha sık görül- düğü bilgisiyle uyumlu bir sonuçtur.
  3. Çalışmanın her iki gününde de eksiksiz bilgi veren toplam 61 olgu incelendiğinde, durumluk ve sürekli kaygı düzeylerinin pazartesi günü perşembe gününden daha yüksek olması, çalışmamızın ana hipotezini doğ- rular niteliktedir. Bizim, her iki gün arasında saptadığımız DKE ve SKE puanlarındaki farklılığın klinik önemi tartışılabilir olmakla birlikte, başka ülkelerde yapılan bazı çalışmalarda pazartesi gününün yorgunluk ve hüzün ile ilişkili olduğu da bildirilmiştir.
  4. Klinik açıdan önemli olabilecek genel bir sonuç; stres ile ilişkili olduğu bilinen kalp krizi, felç ve ritim bozuklukları gibi fiziksel hastalıkların pazartesi günü daha sık görülmesidir. Çalışmamızda katılımcıla- rın kendilerine veya eski çalışma arkadaşlarına ait, pazartesi günü ortaya çıkmış olan, fiziksel hastalıklar sorgulanmamıştır. Bazı araştırmacılar pazartesi günü artmış olan fiziksel hastalıkları, haftanın günleri arasında ortaya çıkabilen yeme içme alışkanlıklarındaki bir takım kültürel farklılıklarla da ilişkilendirmişlerdir.
  5. Sonuç olarak, büro çalışanları haftanın ilk çalışma günü olan pazartesi, perşembe gününe göre daha yük- sek düzeyde kaygı yaşamaktadırlar. Pazartesi gününe ait kısmen yüksek kaygı düzeyi; ilerlemiş yaş, daha uzun iş tecrübesi (aynı işte uzun süre çalışma), düşük eğitim düzeyi, kadın olmak ve memur statüsünde çalış- mak ile ilişkili gözükmektedir. Günlerin çalışanlar üze- rindeki psikolojik etkileri konusundaki bilgilerimizi art-tırmak için, haftanın tüm günlerini inceleyen ve diğer meslekleri de ele alan daha geniş kapsamlı araştırmalara ihtiyaç vardır.

 

Ana Kaynak: Bez Y, Ermhan A, Arı M, Özen Ş, 2010; Düşünen Adam Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Dergisi 2011;24:38-43 DOI: 10.5350/DAJPN2011240105

Bir cevap yazın