Göksel’den Hashtag: #LvbelC5 #SuçluKim

Son zamanlarda sosyal medyada çokça takipçisi olan (fenomen deniyor ama pek dilim varmıyor bu kelimeye) kişilerin tutuklanma ya da ifadeye çağrılma haberleri oldukça arttı. En güncel tutuklama kararı ise Süleyman Burak Bodur hakkında çıktı. Kendisini gençler Lvbel C5 olarak tanıyor. Peki, suçu ne, ya da suçlu kim?

Milliyet’in haberine göre, Lvbel C5 ismiyle bilinen rap müzik şarkıcısı Süleyman Burak Bodur, dün akşam saatlerinde şarkılarında uyuşturucu madde kullanımını özendirdiği gerekçesiyle ifadesinin alınması için Gebze İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne çağrıldı. Burada ifadesi alınan Bodur, daha sonra Gebze Sulh Ceza Hâkimliği’ne sevk edildi. Mahkemeye çıkarılan Süleyman Burak Bodur, tutuklanarak Kandıra Cezaevi’ne gönderildi.

Geçtiğimiz haftalarda ise Mükremin Gezgin hakkında suç duyurusu vardı. Demirören Haber Ajansı’nın iddiasına göre, Gezgin’in erkek çocuklarına “Ben kadınım, değil mi?” diye sorduğu ve sosyal medya hesaplarından yayınladığı video nedeniyle, Bakanlığın Gezgin hakkında TCK’nın ilgili maddelerinde yer alan “hayasızca hareketler” ve “müstehcenlik” suçlarından suç duyurusunda bulunacağı ifade edildi.

Bu insanlar hakkında işlem yapılması bence doğru. Öte yandan, sorunları biraz daha derinlemesine incelemek gerekmez mi sizce de? Araştırmaya başlanması gereken konu; bu kişilerin nasıl ve neden ünlü oldukları.

Takipçileri de Sorgulansın!

Sosyal medya hesaplarında sadece etkileşim almak için ahlak dışı, örf ve ananelere aykırı, saygısız, küfür dolu, müstehcen içerikler hazırlayan insanların sayısı durdurulamaz şekilde artıyor. Artıyor da neden artıyor? Cevabı çok basit, bkz: arz-talep ilişkisi. Talep arttıkça arz da artıyor. Halk, izleyici bu içerikleri beğendikçe, takip ettikçe benzer hesaplar çoğalıyor. O zaman şu soruyu sormak gerekir: Gerçek suçlu bu içerikleri üreten mi, yoksa onları takip edenler mi? Takip edenlerin hiç mi suçu yok? Eğer bu içerikleri, şarkıları, videoları, dansları, akımları üretenler suçluysa, bunları üretmek ve yayınlamak suçsa; o zaman takip eden insanların da azmettirici olarak yargılanması gerekmez mi?

Şimdi baktığımda Lvbel C5 kod adlı kişinin (havlayan şarkısıyla da tanınıyor) Instagram hesabında 1 milyon takipçisi var. 1 milyon kişi size gelip “camdan atla” dese ve bu etkileşimin karşılığında epeyce sponsor, para, şöhret kazanacak olsanız, atlamayı değerlendirirsiniz. Mükremin Gezgin’in ise Instagram hesabında 1,5 milyon takipçisi var. Aynı şekilde, 1,5 milyon kişi sürekli sizi izlese, yaptığınız her saçmalığı takdir etse, saçmalık yapmaya devam edersiniz, değil mi? Üzerine kazandığınız para ve şöhret de cabası!

Bülent Ersoy Örneği

Toplumun benzer taleplerine cevap vermeyecek kadar güçlü karakteri olan kişilerin sayısı ne yazık ki bir elin parmağını geçmez. Bunun için çok ahlaklı bir aile eğitimi, örf ve ananelere saygı, milletine bağlılık gibi önemli değerler taşımak gerekir. Yıllar evvel Bülent Ersoy da benzer şekilde aykırı bir figürken (ki cinsiyet değiştirmesi dışında bir aykırılığı olduğunu sanmıyorum) yasaklanmıştı. O zamanlar bazı Avrupa ülkelerinden kendisine büyük paralar ve muhteşem bir hayat vaat edilerek vatandaşlık teklif edildiği, Türkiye’yi karalama kampanyalarına katılması istendiği söylenir. Türk milletine ve İslam dinine bağlılığı ile tanınan Bülent Ersoy’un bu teklifleri elinin tersiyle ittiği konuşulur yıllardır.

Yani aslında bir ünlü, paraya, şöhrete ya da halkın sevgisine doymuşsa bazı şeylere “hayır” diyebilir. Ama günümüzdeki sosyal medya ünlüleri, ne yazık ki “para gelsin de nereden gelirse gelsin” düşüncesindeler.

Velhasılıkelam

Sosyal medya ünlüleri hayasızca, ahlaksızca içerik üretiyorsa, şarkılarla vs. halka kötü alışkanlıkları özendiriyorsa, olayı bir de talep eden tarafından değerlendirmek lazım. Halkımız bu hayasızlığa, kötü alışkanlıklara neden ilgi duyuyor, neden alkış tutuyor? Bu konuyu da başka bir yazıda tartışırız.

Sevgiler…

Göksel Aksel