Göksel’den Hashtag #FeyzaAltun #DurSokma

Avukat Feyza Altun son yıllarda yaptığı paylaşımlarla sık sık gündeme geliyor. En son Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik veya aşağılama” suçundan hakkında soruşturma başlatıldı. Peki soruşturmaya konu olan paylaşım neydi? İşte o paylaşım ve işte benim yorumlarım…

Feyza Altun’u sisteme karşı, haksızlıklara karşı sivri eleştirileri ve paylaşımları ile tanıyor herkes. Bence dikkat çekmeyi, kendince ünlü olmayı ve bu suretle kaşesini yükseltmeyi başarmış bir insan. Ülkemizde küfürlü içerik, atarlı yorum paylaşan herkes zaten bir şekilde ünlü oluyor. Şahsi düşüncem, zafere giden her yol mübah değildir. İnsan kendine yakışanı yapmalı, insanı insan yapan değerleri yitirmeden, saygı çerçevesinde kendini ifade etmeli diye düşünüyorum. Türkiye’nin laik rejimi konusunda tüm Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları, yani tüm Türkler zaten hemfikir olmalıdır bence. Bu konu tartışmaya kapalı. Türkiye laik bir ülkedir. Öte yandan bazı insanlar şeriatı bir seçenek olarak görüyorsa da günümüz dünyasında dini rejimlerin kabul görmesi mümkün olmamalıdır. Bunlar benim düşüncelerim.

Şimdi olaya şu açıdan bakalım; düşüncemiz laikliği savunan bir düşünce ise, bu bize şeriat isteyen birine, o düşünceyi savunan birine ya da birilerine hakaret etme, küfür etme hakkı verir mi? Vermez. Vermemelidir. Kimse kimseye hakaret etmemeli, kimse kimseye küfür etmemeli, bu çerçevede her şey tartışılabilmeli. Çok kolay ve insani bir etik kural değil mi bu? Feyza Altun’un hatalı olduğunu düşündüğüm davranışı, kendisine “Feyza hanıma şeriat atak gelmiş” diye yorum yapan bir X kullanıcısına, “Şeriate sokayım” demesi. Savcılığı harekete geçiren X paylaşımı aşağıda.

Dur sokma!

Kimse kimsenin düşüncesine sokmasın. Sokmalı cümleler başladığında savunduğunuz değer ne kadar doğru olursa olsun, o değeri değersizleştirmiş oluyorsunuz… X paylaşımından göründüğü kadarıyla Altun Farsça bir şiir paylaşmış. Birisi de amacını bilemeyiz ama esprili görünen bir şekilde, “aaa Feyza hanıma şeriat atak gelmiş” şeklinde cevap vermiş. Bu cevabın karşılığı bence “Şeriate sokayım” olmamalıydı. Ayrıca konudan bağımsız, “şeriate” diyemezsiniz, “şeriata” demeniz gerekir; “şeriate” derseniz Türkçe’deki ünlü uyumunu bozmuş olursunuz… Bu paylaşımların sonucu gözaltı olmalı mıydı, bilemem. Fakat ne olursa olsun bu olaydan yola çıkarak üç temel önermede bulunabiliriz;

1- Düşüncelerimizi paylaşırken, bazı fikirleri ve değerleri savunurken insani seviyeyi aşmamalı, küfür, hakaret ve şiddetten uzak durmalıyız.
2- Türkiye Cumhuriyeti laik bir ülkedir, laik kalmalıdır.
3- Türk diline sahip çıkmalı, ünlü uyumunu doğru kullanmalıyız.

Sonuncu önermeyi gülün diye yazmadım. Gerçekten bir toplumun çöküşü dilinin çürümesi ile başlar!

Sevgi ve saygı çerçevesinde her türlü konuyu konuşabildiğimiz, sonunda toplumun ve geleceğimizin iyiliğine, bütünün hayrına kararlar alabileceğimiz güzel günler diliyorum…

Sevgiler.
Göksel Aksel